Sağlık Bilimler Fakültesinden Haberler

İlan Tarihi:24.05.2019 16:15:00
 

Bilim Işığında Sanat

Sağlık Bilimleri Fakültesi Kültür Sanat Kulübü ve Görev Bende Topluluğu Üniversitemizin şairleri ile bilim ışığında bir söyleşi ve imza günü düzenledi. İmza ve söyleşi gününe Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Saliha Özpınar ve Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Şık katıldı. Doç. Dr. Saliha Özpınar’ın “Gri Yanım (2017), İçte Öyle/Taş Çelen (2019) isimli iki kitabı ve Prof. Dr. Levent Şık’ın Camdaki Izler (2015), Sır (2016), Üçüncü Şık (2018) isimlerinde üç kitabı bulunuyor.

Öğrencilerin şairlerin şiirlerini okuyarak davet ettiği söyleşide ilk konuşma Doç. Dr. Saliha Özpınar tarafından gerçekleştirildi. Özpınar, akademik ve edebiyat alanında yaşadığı deneyimleri anlatan görsel kısa bir sunum yaptı. Sunum yaparken özellikle bir akademisyen olarak toplumun sorunlarının tanımlanması ve çözümlenebilmesi için var olan tüm kaynakların kullanılmasının önemli olduğuna vurgu yapan Özpınar, “Ben özellikle kadın ve çocuk çalışan bir akademisyenim. Bu alanlarda yaşadığımız toplumsal sorunlar ve bu sorunlar ile nasıl baş edebiliriz konusu, benim en önemli çalışma alanım. Biz akademisyenler; çalışmalarımızı akademik dünyaya duyuralım diye araştırmalar yaparız, makaleler yazarız. Bunu da başarırız ve yapılan yeni çalışmalardan haberdar oluruz. Ama topluma ulaşmakta güçlük çekeriz, çünkü toplum bu bilimsel çalışmalara erişemez ya da okuyamaz/okumaz. Benim şiir kitabı çıkarmamın bir amacı da bu aslında, topluma ulaşabilmek. İnsanlarda özellikle sosyal mesaj içeren bu şiirleri okuduklarında bir farkındalık olacağını düşünüyorum. Bilim, sanat ile taçlandırılabilirse topluma erişimi daha kolay olur. Tabii bu demek değil ki şiirlerimde sadece sosyal mesaj veren şiirler var. Şirlerimde insana dair her şey var; Aşk, sevgi, hüzün ve mutluluk…

Öğrencilerin ve konukların sorularını da yanıtlayan Özpınar, şiir ile olan ilgisinin küçük yaşlara kadar indiğini, ancak o günlerde yazdığı şiirler ile şu an yazdığı şiirlerin sadece teknik olarak değil, aynı zamanda içerik ve amaçları açısından da değişkenlik gösterdiğini ve şiirlerini artık bilim ışığında yazdığını belirtti. Şiirlerinde özellikle duygu ağır şiirler yazan şairlerden daha çok etkilendiğini söyleyen Özpınar; Nazım Hikmet, Can Yücel, Cemal Süreya’nın kendisi için daha özel olduğunu belirtti. “Yazmazsanız ne olurdu” sorusuna esprili bir şekilde “çıldırırdım sanırım” diyen Özpınar, yazmanın sadece okuyanlar için değil, yazan için de gerçekten önemli bir psikoterapi olduğunu belirtti. Herkesin yazmak konusunda cesaretlenmesi gerektiğinin önemli olduğunu vurgulayan Özpınar, şiirlerinden okumalar yaparak örnekler de verdi.

Söyleşide ikinci konuşmacı olan Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi, Yazar, Şair Prof. Dr. Levent Şık; söyleşinin başında, tüm yaşamından kesitlerin yer aldığı fotoğrafların eşliğinde bir sunum gerçekleştirdi.  Bilimsel çalışmaların toplum kesimlerine ulaşmasını önemsediğini, bunun da yolunun sosyal sorumluluk projelerinden geçtiğine inandığını ifade eden Prof. Şık; son yıllarda yirmi dokuzuncu yılını yaşadığı meslek yaşamında edindiği kazanımları edebi kişiliği ile harmanlayıp daha çok bu tip projelerin içinde yer almak üzere kanalize ettiğini  belirtti.

Konukların sorularını da yanıtlayan Prof. Dr. Levent Şık, edebiyata olan ilgisinin küçük yaşlara kadar indiğini, ancak bu alâkanın ürünü eserlerin ortaya çıkışının son yıllara rastladığını ifade etti. Şık, denemelerinde ve öykülerinde gündelik yaşamdan, insan hikâyelerinden etkilendiğini, şiirlerinde ise Orhan Veli’nin izlerini hissettiğini söyledi. Prof. Şık ilk kitabı Camdaki İzler (2015) ve son kitabı Üçüncü Şık’ın (2018) içeriğinden söz ettikten sonra, zaman zaman şiirlerinden oluşan ikinci kitabı Sır’dan (2016) okumalar yaparak örnekler de verdi.

Gelincikler Ağlamasın

Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Saliha Özpınar ve öğrencileri,  Manisa’da erken ve zorla evliliklerde farkındalık oluşturmak ve önüne geçebilmek için “Erken ve Zorla Evlilikler; Gelinciğin Gözyaşları” isimli bir sosyal sorumluluk projesi düzenlediler.

Projenin misyonunun erken yaşta yapılan evliliklerin önüne geçmek olduğunu belirten Özpınar, vizyonunun Manisa’da erken evliliğe karşı bilinç uyandırmak ve duyarlılığı artırarak erken yaştaki evliliklerin önüne geçmek ve daha sağlıklı bir toplum oluşturmak olduğunu belirtti.

Doç. Dr. Özpınar, erken ve zorla evliliklerin, bu dönemde yaşanılan cinsiyet temelli ayrımcılığın önemli risklerinden birisi olduğunu belitti. Özpınar konuşmasını şöyle devam etti: “Erken yaşta evlilikler, insan haklarının kullanılmasını engelleyen, kadının statüsünü düşüren ve çocukların başta eğitim olmak üzere temel haklarını ellerinden alan küresel bir sorundur. Çocuk yaşta evlilikler evrensel bir sorun olmakla birlikte, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha fazla görülmektedir. Bununla birlikte ataerkil ve geleneksel toplum yapısı, erken yaşta yapılan bu evlilikleri normalleştirmesi ve/veya meşrulaştırması nedeni ile bu durum sorun olarak değerlendirilmemektedir. Erken evlilikler daha çok kızlarda görülüp, erkeklerin sadece %5’inin 19 yaşına gelmeden evlendiği, kız çocuklarında ise bu oranın %35-60 arasında değiştiği görülmektedir. UNICEF (2016) raporuna göre 2030 yılına gelindiğinde, 750 milyon çocuğun erken yaşta evlenmiş olacağı belirtilmektedir. Ayrıca bu rapor erken evlilik oranlarının Batı ve Orta Afrika’da %42, en az gelişmiş ülkelerde (Afganistan, Bangledeş gibi) %41 ve Sahra Çölü’nün güneyindeki ülkelerde %39 olduğunu göstermektedir. Türkiye İstatistik Kurumunun İstatistiklerle Çocuk 2016 raporunda, 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı, 2015 yılında %5,2 iken, 2016 yılında bu oranın %4,6 olduğu görülmektedir.  Erken evlilikler kız çocuklarını ailelerinden ve arkadaşlarından ayırmakta, çocukluklarını ellerinden almakta, ev içi şiddete maruz bırakmakta ve gelişimlerini, sosyal ve mesleki alanda sahip oldukları fırsatları tehlikeye atmaktadır. Çocuk evliliği çoğunlukla kayıt dışı olup, evlilikte sorun çıkması halinde kadınları kanuni teminattan ve mülkiyet hakkı dahil olmak üzere yasal haklardan yoksun bırakmaktadır. Bütün bu nedenlerle UNICEF, erken evliliği pek çok hakkın ihlali saymaktadır; bu haklar arasında cinsiyet ve yaş yönünden eşitlik hakkı, evlenme ve aile kurma hakkı, mümkün olan en yüksek sağlık standardına erişme hakkı, eğitim ve gelişme hakkı bulunmaktadır.

Erken yaşta evlilikler çoğu zaman erken annelik demektir. Türkiye’de ergen doğurganlık hızı 2012 yılında binde 29,4’dür. Ergen doğurganlık hızının en yüksek olduğu il binde 72,2 ile Ağrı’dır.  Bunu binde 63,9 ile Kars, binde 60,4 ile Muş izlemektedir Ergen gebeliği hem anne hem de bebek için yaşam riski taşımaktadır. Ergenlik dönemindeki kızlar ve genç kadınlar, güvenli olmayan düşük ve kürtajdan kaynaklanan yüksek ölüm oranlarıyla karşı karşıyadır. 20 yaş altındaki annelerin bebeklerinin ölüm oranı 20-29 yaş grubundakilere göre %50 daha fazladır. Ergen gebeliğinde anne ölüm hızı erişkin kadınlardaki anne ölüm hızına göre 3-4 kat daha fazladır. Ergen anneliğin aynı zamanda hem anne hem de bebek için sosyal sonuçları vardır. Kız çocuğunun eğitim fırsatı engellenerek meslek sahibi olması engellenmiş olacak ve fiziksel yükün yanı sıra, taşıdığı bebeğe karşı sorumluluklarını taşıyabilecek olgunlukta olamadığı için bebeğine karşı sorumluluklarını da yerine getiremeyecektir.”

Proje hakkında da bilgi veren Özpınar, “Proje Şubat-Haziran 2019 tarihlerini kapsamaktadır ve üç bölümden oluşmaktadır. Hazırlık aşamasında proje görsellerini (broşür, afiş, video) hazırlamak; bilgilendirme aşamasında broşürlerin dağıtılması, bilgilendirici stantlar açılması, konuya medyada yer verilmesi ve Manisa’da sosyoekonomik bakımdan orta-alt düzeyde olan iki ilköğretim okulu (Necati Bey İÖO; Manisa Vakıfbank Türkbirliği İÖO) ortaöğretim ikinci kademe yedinci ve sekizinci sınıf öğrencilerine eğitimler verilmesi planlanmaktadır” dedi.  


930 görüldü.    0 Paylaşıldı
3.1_1_ 3 4 5 6 1 2
Protokol Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü - Telefon: 0236 201 10 70 - Faks: 0236 201 14 53 - E-Posta : basin@cbu.edu.tr - Web: basin.cbu.edu.tr
930
© Copyright MCBÜ Bilgi İşlem Daire Bşk.   ||   Web Sitesi Kullanım Politikası